1) “Tiyatro güzel sanatların bir
sentezidir.Onda mimari,resim, müzik ve edebiyat
gibi güzel sanatların hepsi bir arada yer alır ” cümlesi
sizce ne anlama gelmektedir,
açıklayınız. (10)
Tiyatro sahnesinde mimari,resim ,heykel, müzik
ve diğer güzel sanatların örnekleri
yer alabilir. Sahnede bir
bina,bir köprü ya da bir mimari eserin maketi,bir salonda heykel ya da tablolar
bulunabilir.Oyun içinde müzik işitilebilir.Oyuncular dans edebilir,şiirler okuyabilirler. Kısacası bir
tiyatro oyununda bu sanatların hepsinden örnekler
görmek mümkündür.Bu yüzden tiyatro güzel sanatların sentezi gibidir.
2) “…Akif, Seyfi Baba’sında bir fener ışığıyla bütün eski İstanbul
gecelerinin harap sokaklarını tablolaştırır.”
ifadesinden
ne anladığınızı üç cümleyle
açıklayınız. (10)
Mehmet Akif’in bazı eserlerinde
çok başarılı çevre
tasvirleri bulunur. Seyfi
Baba,Küfe , Kahve adlı şiirlerinde İstanbul’un
sokakları, kahveleri, yoksul
semtler, Seyfi Baba’nın
evinin içindeki sefalet görüntüleri canlı
tasvirlerle anlatılmıştır.Bu tasvirler öylesine etkili ve başarılıdır
ki; bunları okurken insan karsısında
resim tabloları varmış ve bu tabloları seyrediyormuş hissine kapılır.
3) Aşkın sihirli şarkısı yüzlerce dildedir,
İspanya neş’esiyle bu akşam bu zildedir.
Yukarıdaki
mısralarda bulunan, koyu renkli (sessiz) harflerin
tekrarlanmasıyla oluşan ses
ahengine ne ad verilir? (5)
Bu ses
ahengine aliterasyon denir.
4) “Can kafeste durmaz uçar” cümlesinde koyu renkli kelimeden dolayı hangi sanat
vardır? Açıklayarak cevaplayınız. (5)
Burada
can benzeyen, kuş benzetilendir,
benzetilen zikredilmeyip yalnızca benzeyen kullanıldığı için burada kapalı
istiare vardır.
5) Aşağıdaki
boşlukları uygun kelimelerle doldurunuz. (10)
Karacaoğlan
, 17 yüzyılda.
Çukurova .
dolaylarında yaşamış bir halk şairimizdir.
Endülüs’te
Raks şiiri Yahya Kemal
Beyatlı tarafından
yazılmıştır. Şair bu eserinde İspanya ‘da izlemiş olduğu bir
müzik ve dans şenliğini anlatmaktadır.
Mermeri
işleyerek ondan heykel yapan kişiye heykeltıraş
/ sanatçı.
deriz. Satmak amacıyla mermerden
vazo yapan taş ustasına ise zanaatkar denir.
6) Aşağıdakilerden hangisi
edebiyatın amaclarından değildir? (5)
a) İnsanı
iyiye güzele doğruya yöneltmek b) Bilimsel gerçekleri farklı bir dille insanlara anlatmak
c) ) İnsanı insana tanıtmak d) İnsan duygu
ve düşüncelerini ifade etmek
7) “Bir
romanda ya da izlediğimiz bir oyunda kahramanın eylemleri ,düşünceleri büyülüyor bizi, bir saygı uyandırıyor,bunun etkisiyle kahramanla kendimizi özdeşleştirmek
istiyoruz” cümlesiyle yazar ne söylemek
istiyor ? (5)
a) Edebi eserler insanı derinden etkiler b)
Edebi eserlerde duygusallık ön plandadır c) Edebi eser bilgilendirme amacıyla
değil, d) Kişi
edebi eserdeki beğendiği kahramanların
duygulandırma
amacıyla yazılır. yerinde olmak ister.
8) Zil, şal ve gül…Bu
bahçede raksın bütün hızı,
Şevk
akşamında Endülüs, üç defa kırmızı…
Yukarıda iki
mısraını okuduğunuz Endülüs’te
Raks şiirinin tamamını düşündüğünüzde aşağıdaki sonuclardan
hangisine ulaşmak mümkün değildir? (5)
a)
Türkçe’de
kelimelerin, ritmik vücut hareketlerine
uygun b) Türkçe’nin kelimelerle resim yapmaya
ses
ahengi ve güzelliği
vardır. imkan veren yüksek bir tasvir gücü vardır.
c)
Türkçe musikiye çok elverişli dildir e) Şairin amacı
Endülüs tarihi ile ilgili tarihi bilgiler
vermektir.
9) “ Edebi eserde dil duygusal boyutludur ”
diyen yazara göre edebi
eserin dili nasıl olmalıdır ? (5)
a) Edebi eser okuyucuyu duygulandırmalıdır. b) Yazar
herkesin anlayacağı bir dille yazmalıdır.
c) Edebi eserin dili öznel ve kişisel olmalıdır. d) Yazar
okuyucuyu bilgilendirme amacı gütmemelidir.
10) Aşağıdakilerden hangisi
edebiyatın amaclarından
değildir? (5)
a) İnsanı
iyiye güzele doğruya yöneltmek b) Bilimsel gerçekleri farklı bir dille
insanlara anlatmak
c) ) İnsanı insana tanıtmak d) İnsan duygu ve düşüncelerini ifade etmek
11) Aşağıdaki
cümlelerin hangisinde objektif, nesnel bir
bilgi vardır? (5)
a) Ayışığı
altında neşeyle ilerliyorduk. b) Ekvator çizgisi
Kuzey ve Güney Yarımküreyi birbirinden ayırır.
c) Bahar
güneşi altında tabiat canlanmaya başlamıştı. d)
Başımızın üstünde gezen beyaz bulutlar ruhumuza ferahlık
veriyordu.
12) “Karşımızdaki bina kale
gibi sapasağlam görünüyordu” cümlesinde hangi edebi sanat vardır? Bu sanatın ögeleri
nelerdir, cümleden örnekler vererek açıklayınız. (10)
Bu cümlede teşbih
(benzetme) sanatı vardır.Benzeyen, bina , benzetilen kale, benzetme edatı gibi
ve sapasağlam benzetme
yönü olur.
13) Çıkış noktası bilimsel konular olmakla birlikte, duygu ve hayallerle
zenginleştirilerek edebi eser özelliği kazanan eserlere ne ad verilir? Örnek
vererek açıklayınız. (10)
Bu türden eserlere kurgu-bilim
( ya da bilim-kurgu) türü eser denir. Jules Verne’in Aya
Seyahat adlı romanı böyledir.
Bunlarda bilimsel bazı özellikler bulunsa da hayallerle yazılmış olduğu için edebi eser sayılırlar.
14) Aşağıda verilen bilgilerin doğru veya yanlış olduklarını
(D) ya da (Y) harfleriyle belirtiniz. (10)
a)
Sanat eserinde güzellik duygusu ön plandadır, zanaat eserinde ise kullanım
amacı öne çıkar. ( D )
b)
Sanat eserini oluşturan sanatçının birincil amacı,
maddi kazanç sağlamak değildir. ( D )
c)
Çömlekçi ustasının yaptığı çömlek, bir sanat eseri kabul edilebilir. ( Y )
d)
Edebiyatın da, bilimlerin de temeli
dildir.Ancak bilimde dil yalnızca bir araçtır.
( D )
e)
Edebiyatçı eserini oluştururken deney ve gözlemlerde bulunmak zorundadır. ( Y )
15) Aşağıdaki
deyimlerin anlamlarını açıklayınız ve bu deyimleri kullanarak
cümle kurunuz. (10)
göze girmek : Birinin güvenini kazanmak
Çalışkanlığıyla
bütün öğretmenlerin güvenini kazanmayı başardı.
pişmiş aşa su katmak : Sonuçlanmak
üzere olan bir işi bozmak
Aksi
bir kişi olduğundan, pişmiş aşa su
katmayı severdi.
ALINTIDIR
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder