SAYFA 173
Merdiven
Ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
Eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak Ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak Sular sarardı yüzün perde perde solmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta Eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller Durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller Sular mı yandı neden tunca benziyor mermer Bu bir lisan-ı hafidir ki ruha dolmakta Kızıl havaları seyret ki akşam olmakta |
Ahmet Haşim
|
Ahmet Haşim'in"Merdiven" şiirinin incelemesi
Sema:
Gökyüzü
arz:
Yeryüzü, yer
Muttasıl:
Durmadan, devamlı
Lisan-ı
hafî: Gizli dil, gizli ses
Okuduğunuz şiirin ahenk
öğelerini inceleyiniz. Tespitlerinizi aşağıya yazınız.
Ses tekrarları: -rak (zengin
uyak), -ol (tam uyak) –er (tam uyak)
Redif :-makta
Ölçü :Aruz ölçüsü
Uyak düzeni: abb cc ddd cc
Şiirdeki ahengin sizi nasıl etkilediğini açıklayınız.
Ahmet
Haşim’in “Piyale” adlı eserinin ön sözünden alınan aşağıdaki bölümü okuyunuz.
ŞİİR HAKKINDA BAZI MÜLAHAZALAR
Hâlbuki şair
ne bir hakikat habercisi ne bir belagatli insan ne de bir kanun yapıcıdır.
Şâirin lisanı; “nesir” gibi anlaşılmak için değil fakat duyulmak üzere vücûd
bulmuş, musiki ile söz arasında, sözden ziyade musikiye yakın, ortaklaşa bir
dildir. Nesirde üslubun teşekkülü için zaruri olan unsurların hiçbiri şiir için
söz konusu olamaz. Şiir ile nesir, bu itibarla, birbiriyle yakınlığı ve ilgisi olmayan,
ayrı nizamlara tabi, ayrı sahalarda, ayrı boyutlar ve şekiller üzerinde yükselen
ayrı iki mimaridir. Nesri doğuran, akıl ve mantık; şiiri ise kavrayışımızın
bölgeleri dışında, sırların ve meçhullerin geceleri içine gömülmüş, yalnız
aydınlık sularının ışıklan zaman zaman duygularımızın ufkuna aks eden, kutsi ve
isimsiz bir kaynaktır.
“Mana”
araştırmak için şiiri deşmek, terennümü yaz gecelerinin yıldızlarını ürperten
zavallı bir kuşu eti için öldürmekten farklı olmasa gerek. Et zerresi, susturulan
o sihirli sesi telafiye kafi midir?
Ahmet Haşim’in şiirle ilgili görüşlerini yansıtan yazısından
yararlanarak “Merdiven” şiirinde ritmin nasıl sağlandığını belirleyiniz.
Şiirin
tamamında bir ses ahengi, müzikal uyum vardır. Şiirde ritim, kafiye ve
rediflerle sağlanmış, aruz ölçüsünden yararlanılmıştır.
1. a. Okuduğunuz
şiirin birim değerlerini belirtiniz.
Şiir üç dizelik bentler ve
bentlerden sonra gelen birer beyitten oluşmuştur.
a.
Şiirin birim
sayısını söyleyiniz.
İki bent ve iki beyitten
oluşmuştur.
b.
Şiirdeki
birimlerin arasında nasıl bir bağlantı olduğunu tartışınız. Ulaşılan sonucu belirtiniz.
Bentler ve beyitler birbiriyle
anlam ve yapı bakımından bağlantılıdır.
ç. Şiirde
anlamın, birimlerde ayrı ayrı mı verildiğini, yoksa şiirin bütününe yayılarak
mı tamamlandığını tartışınız. Sonuçları sıralayınız.
Şiirde anlam şiirin bütününe
yayılarak tamamlanmıştır.
• Yaptığınız incelemeden hareketle şiirin yapı yönünden özelliklerini
sıralayınız.
Şiirin ölçüsü aruzdur. Beyitler
kendi arasında uyaklıdır.
SAYFA 174
Okuduğunuz şiirdeki benzetme ve eğretileme sanatlarını ve bunların nasıl
yapıldıklarını tabloya kısaca yazarak şiire katkılarını açıklayınız.
Söz
sanatları
|
Nasıl
yapıldıkları
|
||
Teşbih
(Benzetme)
|
Durur
alev gibi dallarda kanlı bülbüller
Bülbüller
aleve benzetilmiş. Benzeyen: bülbül, benzetilen: alev
Neden
tunca benziyor mermer? Mermer tunca benzetilmiş.
|
||
Eğretileme
(İstiare)
|
Merdiven
– İnsan hayatı merdivene benzetilmiş (açık istiare)
Bir
yığın yaprak – insanın anıları (açık istiare)
Akşam
– ölüm, hayatın sonu (açık istiare)
Güllerin
kanaması – Güller yaralanmış, kanı olan canlı bir varlığa benzetilmiş.
(kapalı istiare)
|
2. Şair, hayatın yollarında ağır ağır çıkan, aşkı, hayatı en güzel biçimde
yaşayan insanların bir süre sonra yaşayacağı duyguları hangi öğelerle dile
getirmiştir? Açıklayınız.
Eteklerinde güneş rengi bir
yığın yaprak ifadesiyle insanın hatıraları, geçmişi, acı tatlı günleri
anlatılmak istenmiş olabilir. Yaşlılık döneminde insan yaptıklarını
hatırlayarak bazen hüzünlenir, bazen buruk bir mutluluk duyar.
3. Şiirin temasını söyleyiniz.
Şiirin teması “ölüm” duygusudur. Şiirde, merdiven, hayat; akşamı ve sonbahar mevsimi
ise
hayatın sona yaklaşması olarak düşünülmüştür.
a.
Şiirde geçen
yabancı kelimeleri tespit ediniz. Bu incelemenizin sonucuna göre şiirin dil özelliklerini
sıralayınız.
“muttasıl, lisan-ı hafî, arz,
semâ” şiirdeki yabancı sözcüklerdir. Şiirin dili sade değildir, fazla ağır da
değildir. Ahmet Haşim, Milli Edebiyat sanatçılarının dilde sadeleşme hareketine
katılmamış, Fecr-i Ati anlayışını devam ettirmiştir.
b.
Ahmet
Haşim’in şiirinde “ruha dolan gizli dille” kastettiği nedir? Açıklayınız.
“Ruha dolan gizli dil”
ifadesiyle dış dünyanın, tabiatın insana anlatmak istediği şeylerin anlaşılmaya
başlanması anlatılmak istenmiştir. Güneşin kızıl renginin mermere yansıması,
akşam vaktinde suların yanıyor gibi görünmesi, güllerin ve bülbüllerin kızıl
renge bürünmesi insana bir mesaj vermektedir: Sonun yaklaştı, hayatın bitiyor.
İşte bu ruha dolan gizli dil.
c.
Şairin
duygularını dile getirirken kullandığı kelimelere gösterdiği özenden yola
çıkarak Ahmet Haşim’in şiirindeki dil zevki hakkında düşüncelerinizi
belirleyiniz.
Ahmet Haşim, saf şiirinin
öncülerindendir. Saf şiirde kelimelerin ses ve anlam bakımından uyumu
önemlidir. Akşamın tasvirini yaparken kelimeleri özenle seçmiş, kelimelerin
çağrışım gücünden yararlanmıştır. Sözcüklerin ahengine de önem vermiştir. Kullandığı
kelimelerle müzik ve resim sanatına ait unsurları bir arada yansıtmış (kızıl,
akşam, kanlı bülbüller kanayan güller, yanan sular, tunca benzeyen mermer…)
4. a. Şiirdeki
birimlerde nasıl bir görüntünün tasvir edildiğini açıklayınız.
Merdivenlerden bir insan ağır ağır çıkıyor. Eteklerinde
savrulan sarı yapraklar... Gökyüzüne bakıyor, dalıyor, ağlıyor. Suların rengi
soluk, havada, ufukta kırmızı bir renk oluşuyor. Güneş batmak üzere. Gurup
vaktidir. Güller, bülbüller, mermerler bu kızıl renge bürünüyor. Bütün tabiat
sanki insana bir şeyler anlatmak istiyor.
b.
Bu
tasvirlerin, nasıl bir duygu hâlini yansıttığını belirtiniz.
Hüznü ve hayattan ayrılma
duygusunu yansıtıyor.
c.
Ahmet Haşim
bu tasvirleri (lirik anlatımı) ve duyguları şiirine seslerle nasıl yansıtmıştır?
Açıklayınız.
Sözcüklerin
ahenginden, çağrışım gücünden yararlanmış.
Şiirde geçen “muttasıl (durmadan) kanar güller, alev gibi dallarda kanlı
bülbüller, lisân-ı hafî (gizli dil)” söz öbeklerinin eski şiir geleneğimizle
ilgisini açıklayınız.
Eski şiirimizde (divan şiiri)
gül, bülbül mazmunları sıkça kullanılmıştır. Bülbül, güle kavuşmak için feryat
eder, bülbül, şairin kendisidir, gül de sevgili. Merdiven şiirinde gül, bülbül
motifi, aşk temasıyla değil hayatın sona ermesi ve bu varlıkların buna tanıklık
etmesi şeklinde verilmiş.
5. a. Ahmet Haşim,
bu şiirinde insan hayatındaki hangi gerçekliği dile getiriyor?
Ölüm gerçekliği, hayatın geçici
olduğu, her güzel şeyin bir gün sona ereceği
b.
Şair bunu,
hangi söz gruplarıyla hissettiriyor? Açıklayınız.
“Sular sarardı… Yüzün perde
perde solmakta.”
c. Şairin şiirde dile getirdiği gerçekliği değiştirip okuyucuya nasıl
sezdirdiğini belirtiniz.
Akşam
vaktinin kızıllığında tabiatın görünüşünü şiirsel bir üslupla yorumlayıp ölüm
gerçekliğiyle ilişkilendirmiştir.
6. Şiirin size hissettirdiklerini değişik yaş grubundaki insanlar da
yaşayabilir mi? Açıklayınız.
Aşağıda belirtilen özellikler
yönünden şiiri inceleyiniz. Uygun seçenekleri işaretleyiniz.
Duygu ve hayal dünyası hâkimdir. (X)
Şiirde, kelimelerin müzikalitesi (sesi) ön plandadır. (X)
“Sanat, sanat içindir.” anlayışı benimsenmiştir. (X)
Ahmet Haşim’in bu eseri, saf şiir anlayışına uygundur. (X)
Şiirde duygular, sembolik benzetmelerle anlatılmıştır. (X)
Şiirde akşam saatleri, kızıl hava, gece, sessizlik,
grup rengiyle kızıllaşmış ağaçlar, çiçekler ve bülbüller işlenmiştir. (X)
7. Okuduğunuz şiirin oluşmasını sağlayan zihniyet (ait olduğu dönem,
toplum, etkilenilen edebî akım vb.) hakkında bilgi veriniz.
Fecr-i Ati edebiyatının zihniyet
özelliklerini taşır. Sembolizmin etkisi görülmektedir.
a. Edindiğiniz bilgiler ve okuduğunuz şiirden hareketle Ahmet Haşim’in
fikrî ve edebî yönünü değerlendirip kısaca aşağıya yazınız.
b.
Şairin fikirleri, yaşam tarzı, eğitimi şiirine nasıl
yansımıştır? Açıklayınız.
SAYFA 175
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder