SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNİN SOSYAL YAPISI
Servet-i Fünun döneminde Tanzimat fermanının ilanından sonra sosyal hayattaki bir takım Batı örneği yenilikler genellikle sosyal durumu iyi olan çevrelerde hayatın bir diğer yüzünü oluşturmuştur. Batılı bir yaşam tarzı etkisini eskisine nazaran daha baskın bir şekilde hissettirmeye başlamıştır.
SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİNİN KÜLTÜREL YAPISI
Servet-i fünun döneminde gazete yazısı çoğalmasına rağmen dergicilik de ön plana çıkmaya başlamıştır.Batı ile ilişkilerin daha da belirginleşmesi çevirilerin artması batıdaki kültürel ve edebi hareketleri izleyen sanatçı sayısının çoğalması kültürel hayatın daha da zenginleşmesini sağlamıştır
SERVET- İ FÜNUN DÖNEMİNİN SİYASİ YAPISI
2. Abdülhamid’in Osmanlı Rus savaşını bahane ederek Mebusan Meclisini kapatıp baskıcı ve sansürcü bir yönetimi benim istihbaratcılık korkutucu boyutlara ulaşması bu dönem sanatçılarının siyasi ve sosyal konulardan uzaklaşmasına yol açmış, sanatta estetiklik bireyselliğin benimsenmesine sebep olmuştur
Lider yay. 11. sınıf Türk edebiyatı ders kitabı etkinliklerinin cevapları sayfa 114
2. Etkinlik: Servet-i Fünûn Dönemi edebiyatının Tanzimat Dönemi edebiyatından ayrılan yönlerini maddeler hâlinde belirleyerek ulaştığınız sonuçları aşağıda verilen tabloya maddeler hâlinde yazınız.
SERVET-İ FÜNUN DÖNEMİ EDEBYATININ TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATINDAN AYRILAN YÖNLERİ
SANAT ANLAYIŞI BAKIMINDAN
I. Tanzimat Dönemi: Sanat toplum içindir.
II. Tanzimat Dönemi: Sanat sanat içindir. Güzel olan her şey sanat değeri taşır.
Servetifünun: Sanat sanat içindir. Şiirde konu sınırlaması yoktur.
ÖĞRETİCİ METİNLER BAKIMINDAN
I. Tanzimat: Makale ve eleştiri
ağırlıklı olmak üzere biyografi, anı ve gezi türlerinde eserler
verilmiştir. Öğretici metinler dönemin gazetelerinde gelişme imkânı
bulmuştur. Toplum sorunları ile sanat ve edebiyat konuları ele alındı.
Kullanılan dil, şiir ve roman diline göre daha sadedir. Anı, gezi ve
eleştiri türlerinde üslup yönünden acemilikler görülür.
II. Tanzimat: Eleştiri türünde
verilen eserler yoğunluktadır. Eleştiri eserlerinde konu genellikle
eski-yeni ; tartışmalarıdır. Eserlerin üslubu birinci döneme göre daha
gelişmiştir. Dil bir önceki kuşağın diline göre ağır ve süslüdür.
Servetifünûn: Önceki kuşaktan süregelen eski-yeni
tartışmaları eleştiri türünün de devam etmesini sağlamıştır.
Servetifünuncular eleştiriyi başlı başına bir edebi tür olarak
geliştirmişlerdir. Anı ve gezi türlerinin edebi yönden güçlü örneklerini
yazdılar. Ağır ve süslü bir dil kullandılar. Öğretici metinlerde bile
şairane bir üslup tercih ettiler. Öğretici metinlerde toplumsal konulara
pek yer vermemişlerdir.
ŞİİR
I. Tanzimat: Şiirde toplumsal
duyarlılığı, hürriyet, millet, eşitlik gibi konular ele alınmıştır.
Şiir dilinde az da olsa sadeleşme belirtileri görülür. Divan şiiri nazım
şekilleri kullanılmıştır. Divan şiirinden tek farkı içeriğidir. Şiir
birimi beyittir. Şiirde romantizmin etkisi vardır.
II. Tanzimat: Bireysel acıları,
yalnızlığı, ölümü, karamsarlığı konu olarak seçtiler. Şiir dili ağır ve
süslüdür. Divan şiiri nazım şekilleri devam etmiş ancak anlam beyitlere
yayılmıştır. Şiir birimi beyittir. Şiirde romantizmin etkisi vardır.
Servetifünûn: Yalnızlık, ölüm, hayal kırıklığı gibi
bireysel konuların yanı sıra aile ve tabiat konularına da ağırlık
verildi. Şiir dili ağır, süslü ve anlam bakımından oldukça yoğundur.
Serbest müstezat ile sone ve terza- rima gibi Batı kökenli nazım
şekilleri kullanıldı. Divan şiirinin kalıpları yıkıldı; anlam tüm şiire
yayıldı. Parça değil, bütün güzelliği esas alındı. Parnasizm ve
sembolizmin etkisi vardır.
HİKÂYE VE ROMAN
I. Tanzimat: Yazılan öykü sayısı fazla olmasına
rağmen öykü tekniği henüz gelişmemiştir. Öykü türünde romantizmin
etkileri görülür. Öykü yazarı kendini gizlemeyip olayın akışına müdahale
eder. Öyküler öğretici ve öğüt vericidir. Sade bir dil kullanma amacı
vardır. Kölelik, cariyelik gibi toplumsal konulara yer verilir. Roman
tekniği henüz gelişmemiştir. Dönemin romanları üslup ve kurgulanış
bakımından zayıftır. Romanlarda şiire göre daha sade bir dil
kullanılmıştır. Romanlarda romantizmin etkisi görülür. Roman yazarı
kendini gizlemez, okuyucuya hayat dersi vermeyi amaçlar. Toplumsal
ve tarihi konular ile Doğu-Batı ikilemi romanlarda işlenen konulardır.
Roman karakterleri bilgili, aydın ve ideal tipler olarak karşımıza
çıkmaktadır. Romanlarda olaylar genellikle İstanbul’da geçer. Tarihi
romanlarda ise farklı ülkeler görülür.
II. Tanzimat: Az sayıda öykü yazılmış ancak öykü
tekniğinde ilerleme kaydedilmiştir, öykülerde realizmin etkileri
görülür. Öykü dili roman diline göre biraz daha sadedir. Bireysel
konulara yer verilir. Roman tekniği birinci döneme göre gelişmiştir.
Üslup ve kurgu bakımından birinci döneme göre daha başarılıdır. Roman
dili şiire göre sade olmakla birlikte yine de ağırdır. Romanlarda
realizmin ilk etkileri görülür. (Araba Sevdası)
Roman yazarları kendilerini gizler. Bireyin doğu-batı kültürleri
arasındaki ikilemini ve çelişkilerinin yanı sıra aşk, arkadaşlık, aile
ilişkileri gibi bireysel konulara yer vermişlerdir. Dönemin roman
karakterleri İstanbul’un seçkin ve aydın kesiminden seçilmiştir. Olaylar
İstanbul’da geçer.
Servetifünûn: Realizmin etkisi ile öykü tekniği
güçlü bir yapıya kavuşmuştur. Öykü yazarı kendini gizlemiş, olan biteni
olduğu gibi aktarmıştır. Öykü dili roman diline göre biraz daha
sadedir. Konular bireyseldir ancak romanlardaki kapalılık ve aşırı
karamsarlık öykülerde görülmez. Batılı anlamda modern romancılık
başlamıştır. Romanlar her yönüyle Batı edebiyatının seviyesini
yakalamıştır. Roman dili şiire göre sadedir: ancak önceki kuşaklara göre
daha süslü ve ağırdır Uzun betimlemelere, ruh tahlillerine yer
verilmiştir. Realizmle birlikte natüralizmin etkisi romanları güçlü bir
şekilde etkiler. Romanlarda dil ağır, konular bireysel olsa da anlatım
gerçekçidir. Güçlü bir gözlem vardır. Bireysel duyarlılıklara ağırlık
verilir. Kişi-mekân-zaman uyumu oldukça başarılıdır. Bireyin iç dünyası,
yalnızlığı, hayal kırıklıkları, aile kurumundaki ahlaki çözülmeler,
aşk, ihanet konuları sıkça işlenmiş, sosyal ve siyasi temalardan
kaçınılmıştır. Olaylar İstanbul’da ve genellikle | konaklarda geçer. |
TİYATRO
1. Tanzimat: Önce tiyatro çevirileri yapıldı, sonra da bu türün ilk yerli örnekleri yazıldı. Okuyucuyu
eğitmek ve yönlendirmek amacıyla oyunlar yazıldı. Tiyatro sanatına
büyük önem verildi. Oyunlar sahnelenmek için yazıldı. Oyunlarda
klasisizmin etkisi görülür. Komedilerde dil konuşma diline yakındır.
II. Tanzimat: Siyasi baskılar
nedeniyle tiyatro türünde çok az eser verildi. Çoğu A. Hamit Tarhan’a
ait olan bu oyunlar bireysel konuları ele aldı. Manzum tiyatronun
başarılı örnekleri yazıldı. Oyunlar sahnelenmek için değil, okunmak için
yazılmıştır. Ağır ve süslü bir dil kullanılmıştır.
Servetifünûn: Cenap Şahabettin’in Yalan, Köre be;
Halit Ziya'nın Kâbus, Fare, Füruzan; Mehmet Rauf un Pençe, Cidal, Sansar
adlı eserleri tiyatro türündedir.
Bu oyunlar bireysel konuları ağır, süslü ve şiirsel bir dille
işlemiştir. Servetifünuncular tiyatro sanatıyla pek ilgilenmemiştir.
Bunda yönetimin tiyatro konusundaki sert tutumu da etkili olmuştur
Tanzimat edebiyatı
|
|
Servet-i Fünun
|
BENZERLİKLER
Batı kaynaklı edebi akımlardan etkilenmesi
Batıdan alınan edebi türlerin kullanılması
Aruz ölçüsünün kullanılması
|
||
Roman, hikaye ve şiirde toplumsal ve siyasi konular
işlenmiştir.
Gazeteciliğe önem verilmiştir.
-Divan ed. nazım
biçimleri kullanılmıştır.
|
Edebi tür ve tema
|
-Roman, hikaye ve şiirde bireysel konuların işlenmiştir.
-Gazetenin yerini dergi almıştır.
Batıdan alınan nazım biçimleri ve serbest müstezat nazım
biçimi kullanılmıştır.
|
Klasizm ve romantizm
|
Edebi
akımlar
|
Realizm, natüralizm, parnasizm ve sembolizm
|
Sade bir dilin kullanılması gerektiği savunulmuş, ama tam
olarak gerçekleştirilememiştir. edebi sanatlar bakımından zayıf bir dil
|
Dil ve anlatım
|
Arapça , Farsça sözcük ve tamlamalarla yüklü ağır, süslü ve
edebi sanatlar acısından zengin
bir dil
|
Servet-i Fünun sanatçıları eserlerinde ağır, süslü bir dil kullanmışlardır. Arapça, Farsça kelime ve tamlamalara, neredeyse hiç duyulmamış ifadelere yer vermişlerdir.
11. SINIF TÜRK EDEBİYATI LİDER YAYINLARI CEVAPLARI
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder